Skip to main content

AccessTr.neT


Medrese kaçkını, softa bozgunu!-Murat Bardakçı Köşe Yazısı

Kur@l
Kur@l
1
2559

Medrese kaçkını, softa bozgunu!-Murat Bardakçı Köşe Yazısı

#1
Gecenin bir vakti gözüme ilişti ve çok hoşuma gitti paylaşmak istedim. Hele Şiire bayıldım...
Murat Bardakçı

Medrese kaçkını, softa bozgunu!
29 Eylül 2010 Çarşamba,

ESKİ tekke edebiyatının hayranıyımdır; zira asırlar öncesinin şiirleri ve nefesleri, hemen her konuda dünya kadar dersle ve ibretle doludur...
Sevgiliye sadece gönlünü verdiğini ama elini sürmediğini “Koparmadım asla kokladım bir gül / Kâfir oldum ise imâna geldim” diye zerafetten de öte şekilde ifade eden Hatayî, göçüp giden karısına duyduğu hasretle isyanını “Bir gül yeşertmedin vuslat bağında / Gönül yarasını beraber götür” beyti ile haykıran Celâlî Baba yahut hayvan sevgisini tâââ o zamanlarda “Koşumdan koşuma gözlerin öpün / İrençberler hoşça görün öküzü” diye şiirleştiren Pîr Sultan Abdal ve diğerleri, nefistirler...

SANKİ BUGÜNÜ ANLATIYOR
Hele 17. asırda Romanya taraflarında yaşamış bir Kazak Abdal vardır ki... Bugünlerde arka sokaktan caddeye taşınabilme hevesiyle yanıp tutuşan ama tek sermayeleri hayallerindeki o caddenin eski sâkinlerine sataşmaktan ibaret olanları, tâââ 400 sene öncesinden bakın ne güzel anlatır:
“Ormanda büyüyen adam azgını, / Çarşıda pazarda insan beğenmez. / Medrese kaçkını, softa bozgunu, / Selâm vermek için kesân (hiç kimseyi) beğenmez!
Âlemi ta’neder (herkesi kınar) yanına varsan, / Seni yanıltır bir mesele sorsan, / Bir cim (‘c’ harfi) çıkmaz eğer karnını yarsan, / Camiye gelir de erkân beğenmez!
İlin kapısında kul kardeş olan, / Burnu sümüklü hem gözü yaş olan, / Bayramdan bayrama bir tıraş olan, / Berbere gelir de dükkân beğenmez!
Dağlarda bayırda gezen bir yörük, / Kim tımarlı sipah (asker) kimi serbölük (kumandan), / Bir elife (alfabenin ilk harfine) dili dönmeyen hödük, / Şehristâna (büyük şehire) gelir, ezan beğenmez!
Yaz olunca yayla yayla göçenler, / Topuz korkusundan şehre kaçanlar, / Meşe yaprağını kıyıp içenler, / Rumeli bohçası duhan (iyi cins Rumeli tütününü) beğenmez!
Bir çubuğu (sigara ağızlığı) vardır gayet küçücek (ufacık), / Zu’m-ı fâsidince (bozuk inancıyla) keyif sürecek. / Kırık çanağı yok ayran içecek, / Kahvede fağfûrî (porselen) fincan beğenmez!
Aslında neslinde giymemiş hâre (renkli kumaş), / İş gelmez elinden gitmez bir kâre (çalışmaya), / Sandığı gömleksiz duran mekkâre (düzenbaz), / Bedestene (kumaş çarşısına) gelir, kaftan beğenmez!
Kazak Abdal söyler bu türlü sözü, / Yoğurt ayran ile hallolmuş özü. / Köyden şehre gelen bir köylü kızı, / İnci, yakut ister; mercan beğenmez!”

DAHA ÇOOOK ÖRNEK VAR
Yanlış anlaşılmasın, Kazak Abdal köylüyü, köyden şehre geleni yahut başka sınıfa geçme meraklılarını tenkid etmiyor. Onun bahsettiği, bu işin her şeyden önce zerafet sahibi olmakla değil, acemice allanıp pullanmaya çabalanıp etrafa bulaşmakla halledilebileceğini zanneden ama “yancı” ve “gibileri...” ifadelerinin nasıl ucuz bir edepsizlik olduğunu farketmekten âciz “Ne oldum” düşkünleridir...
Ve, şiirde bahsi geçenlerin bir özellikleri daha vardır: Bütün bu yazılıp söylenenlere karşı “Evet doğru ağabey, ben böyleyim, oldu mu? Tamam mı?” derler. Verebilecekleri tek cevap ya bu acz itirafı yahut “Şu amca bana hakaret etti” misâli çığlıklardır ve bu cevaplar karşısında “Diyecek ne kaldı ki?” der ve söz bulmakta maalesef zorlanırsınız.
“Medrese kaçkınları” ile “softa bozgunları”nı anlatan ve cildlere sığmayacak kadar fazla olan şiirin ve fıkranın mevcudiyeti ise, böylelerinin her devirde boy göstermeye çalıştıklarının kanıtıdır.
komşuda dülger mi var geliyor keser sesi,
ustalar konuşunca çıraklar keser sesi.
Cevapla
#2
evet güzel şiir hocam paylaşım için teşekkürler
GERİ SAYIM;Sen doğduğunda başladı ! Eğer (9) canlı bile olsaydın en fazla (8) kez kaçabilirdin Ölümden ! Bil ki (7) Düvele sultan dahi olsan yerin (6) Mekan olacak sana. En fazla (5) Metre kumaş götürebileceksin ! Kapatacaksın (4) açsanda gözlerini ! Bu (3) günlük fani dünyada Azraile (2) kat olup yalvarsanda nafile EceL geldiğinde (1) gün öleceksin ! İşte, o an herşey (0) dan başlayacak. Çünkü,
ÖLÜM BİR YOK OLUŞ DEĞİL,YENİDEN DOĞUŞTUR !
Cevapla

Bir hesap oluşturun veya yorum yapmak için giriş yapın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

ya da
Task