Skip to main content

AccessTr.neT


Yolumuzdaki Engeller..

benremix
benremix
9
3656

Yolumuzdaki Engeller..

#1
Yolumuzdaki Engeller.. (Hikaye)

Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine
kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuştu.
Bakalım neler olacak?.
Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları,
saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene
kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler.
Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi. Halkından bu kadar
vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyordu. Sonunda bir
köylü çıkageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu.
Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarıldı
ve ıkına sıkına itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kaldı
ama, kayayı da yolun kenarına çekti. Tam küfesini yeniden
sırtına almak üzereydi ki, kayanın eski yerinde bir kesenin
durduğunu gördü. Açtı. Kese altın doluydu. Bir de kralın notu
vardı içinde.

"Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" diyordu kral.

Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı.

"Her engel, yaşam koşullarınızı daha iyileştirecek bir fırsattır."

******************************************************

Osman Efendi (Hikaye)

Osman Efendi bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır.
İlaç alır, geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder.
Doktor çağrılır. Doktor muayene eder, ağrı kesiciler verir,
gider. Lakin Osman Efendinin baş ağrısı artarak sürer.
Üstüne üstlük baş ağrısı yanı sıra gözleri de yaşarmaya baslar.
Başka doktorlar çağrılır... Osman Efendi Uşak'ın ileri
gelenlerindendir, ağrıyı kesene servet vaat eder.
Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı gibi sebebini de
bulamaz. Ev halkı birbirine karışır, baş ağrısından geceleri
uyuyamayan Osman Efendiyi İstanbul'a götürmeye karar verirler.
İstanbul'da en iyi doktorlar seferber olur. Röntgenler, beyin
tomografileri çekilir, testler yapılır... Görünüşe bakılırsa
Osman Efendi turp gibidir. Oysa dayanması gittikçe zorlaşan
baş ağrısı ve gözyaşları hayatı çekilmez hale getirmiştir.
Ağrı kesici iğnelerle zor ayakta duran Osman Efendi bu defa da
apar topar yurtdışına götürülür. O devirde Amerika değil İsviçre
moda, Zurih'e gidilir. Haftalarca hastanede kalınır, onlarca
profesör konsültasyon yapar, testler tekrarlanır.
Sonuç:
Osman Efendiye teşhis konulamaz. Artık yerinden kalkamayan Osman
Efendiye ağrı kesici iğneler verilir, ülkesine dönüp "dinlenmesi", daha doğrusu son günlerini -evinde-
geçirmesi tavsiye edilir. Osman Efendi bitkin, aile perişan. "Kader"
denilir, Uşak'a dönülür. Osman Efendi yayla evinde bir odaya yatırılır
ve ağrı kesici iğnelerle ölümü beklemeye başlar.
Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye, Osman Efendinin eski berberi
Berber Mehmet çağrılır. Berber yataktan kalkamayan Osman Efendiyi tıraş
ederken, adamcağız derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler.
Berber Mehmet bir an düşünür. "Beyim?" der, "Sakın sizin burnunuzda kıl
dönmüş olmasın" Bir bakar, "Hah işte der. "Kıl dönmüş." Osman Efendinin
şaşkın bakışlarına aldırmaksızın çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı
çeker. Ev halkı Osman Efendinin köyü ayağa kaldıran çığlığıyla odaya
koşar. Berber Mehmet, Osman Efendinin elinden zor alınır ve cımbızın
ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir.
Osman Efendinin kanayan burnuna pansumanlar yapılır, kolonyalar
koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına yatırılır. Ertesi sabah Osman
Efendi aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması
geçmiştir. Baş ağrısından ise eser kalmamıştır. Dönen kılın sinire yürüyüp
gittikçe uzayarak dayanılmaz ıstıraplara yol açtığını doktorlar ancak o
zaman keşfeder. Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına
gelmemiştir. Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet'i çağırtır
ve ona bir servet bağışlar.

BU YAZIDAN ÇIKARTILACAK SONUÇLAR :

1. Vergiden turizme, sosyal güvenlikten adalet reformuna kadar Berber
Mehmet efendilerin fikirleri var, dinlemek gerek.

2. Bazen büyük sorunların çok basit çözümleri olur.

3. Burnundan kıl aldırtmayanların başı çok ağrıyabilir.
Bilgi paylaşıldıkça çoğalır....
Her engel, yaşam koşullarınızı daha iyileştirecek bir fırsattır.


Access için her zaman lazım olacak konu başlıkları listesi


Cevapla
#2
Gerçekten çok güzel ve ders çıkarılacak 2 hikaye. teşekkürler.
™Hiç Birimiz, Hepimiz Kadar Akıllı Olamayız...®

Cevapla
#3
acaba kaç kişi okuyacak yada bir cümle yazacak...

yaşım ilerlemiş olmasına rağmen bu hikayeyi duymamıştım...

herşeyin bir püf noktası vardır...başına gelen bilir; ben bazen dostlarıma tecrübe en iyi ilaçtır derim....bir bilene sormak galiba en iyi ... yada bir tutum sakızın varsa en iyi bilene tutturmak gerekir...

malum akma sakızı var onu azltmadan ve yutmadan çiğnenecek hale getirebilmek için bazen birilerine ihtiyaç duyulmuş bir zamanlar...
Başta..ne demiştik..! ADRES VERİ TABANI SİSTEMİ GELECEĞİMİZ_ GEÇMİŞİMİZ İÇİN PLANLANMALI .ADRES_TC KİMLİK NO. KARDEŞTİR DEDİK; 1999 YILINDA; yola çıktık ya tutarsa misali... H&G_software_M_İ_P programı koyduk o günlerde adına; ilçemdeki tüm bilgileri 255 sutunlu,bir tabloda toplamaya başladık DEDİĞİMDE ;KİMSE İNANMAMIŞTI...bu dev tabloyu sorgu ile bölüp bölüp kullanacağım demiştik ya;O GÜNLERDE;  bazıları bu tablodan birşey olmaz demişti YA hani...Biz yılmadık...çalıştık araştırdık_sorduk_söz dinledik..kör,topal yol aldık; şimdi son rötuj zamanı...(UAVT VE MAKS YOK İKEN GÖRÜLEN RÜYA GERÇEĞE DÖNÜŞÜYOR)
Son Düzenleme: 14/07/2012, 10:46, Düzenleyen: hgsoftware.
Cevapla
#4
Bu güzek paylaşım için Teşekkürkler
POWER 'un Çekirgesi :=)
ozguryasin, 23-09-2009 tarihinden beri AccessTr.neT AİLESİ üyesidir.
Access'i Profesyonel Şekilde Öğrenmek İçin https://www.accesstr.net Ailesi Yeter. alkis


Site Kurallarını sorularınızın hızlı cevaplanması için kesinlikle okuyunuz.
Cevapla
#5
ibretlik hikayeler için teşekkürler hocam
Application Engineer
Cevapla
#6
Teşekkürler hocam.
Cevapla

Bir hesap oluşturun veya yorum yapmak için giriş yapın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

ya da
Task